Turkish to English: Firuze General field: Art/Literary Detailed field: Poetry & Literature | |
Source text - Turkish Firuze
Bir gün dönüp bakınca düşler
İçmiş olursa yudum yudum yudum yıllarını
Ağla, ağla Firuze ağla
Anlat bir zaman ne dayanılmaz güzellikte olduğunu
Kıskanır rengini baharda yeşiller
Sevda büyüsü gibisin sen Firuze
Sen nazlı bir çiçek, bir orman kuytusu
Üzüm buğusu gibisin sen Firuze
Kıskanır rengini baharda yeşiller
Sevda büyüsü gibisin sen Firuze
Sen nazlı bir çiçek, bir orman kuytusu
Üzüm buğusu gibisin sen Firuze
Duru bir su gibi, bazen volkan gibi
Bazen bir deli rüzgar gibi
Gözlerinde telaş, yıllar sence yavaş
Acelen ne bekle Firuze
Bir gün dönüp bakınca düşler
İçmiş olursa yudum yudum yudum yıllarını
Ağla, ağla Firuze ağla
Anlat bir zaman ne dayanılmaz güzellikte olduğunu
Acılı bir bakış yerleşirse eğer
Kirpiğinin ucundan gözbebeğine
Herşeyin bedeli var, güzelliğinin de
Bir gün gelir ödenir, öde Firuze
| Translation - English Firuze
If one day,
When you look back and see that
Dreams have drunken your years sip by sip
Cry, cry Firuze cry
Tell how irresistibly beautiful you were once
Greens envy your colour in the spring
You are like love magic Firuze
You are,
a delicate flower, a forest shelter
You are like grape mist Firuze
Like lucid water, sometimes like a volcano
Sometimes like an insane wind
Rush in your eyes,
Years are slow to you
What’s your hurry, wait Firuze
If one day,
When you look back and see that
Dreams have drunken your years sip by sip
Cry, cry Firuze cry
Tell how irresistibly beautiful you were once
If a painful look settles,
from the tip of your eyelashes to your pupil
Everything has a price, even your beauty
Someday will come to be paid, pay back Firuze
|